Kasten Yaralama Suçu Nedir?
Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (5237 numaralı) 86. maddesinde yer almaktadır. Bu suç tipini diğer yaralama suçlarından farklı kılan esas özellik, adında da belirtildiği gibi, yaralamanın faili tarafından bilinçli ve kasten işleniyor olmasıdır.
Bu tip yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olmaması gerekmektedir. BTM ile giderilebilir yaralamalar basit yaralama olarak geçmektedir.
Bir yaralama eyleminin TCK kapsamında bir suç olarak kabul edilebilmesi için, kanunda tanımlanan eyleme uygun olması ve belirli sonuçların meydana gelmesi gereklidir.
Eğer kasten yaralama suçu işlenirse, bir bireyin bedensel dokunulmazlığı başta olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğü yasadışı bir şekilde ihlal edilmiş olur. Bu tür bir hak ve özgürlük ihlali, cezai bir yaptırımla sonuçlanmıştır. Söz konusu cezai yaptırım, TCK’nın 86. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçu olarak tanımlanmıştır.
Kasten Yaralama Suçu Hangi Hareketlerle İşlenir?
Kasten yaralama suçunun nasıl işlendiği konusunda kesin bir tanım yapmak zor, çünkü Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 86. maddesi, yaralama sonucuna hangi yöntemlerle ulaşıldığını spesifik olarak belirtmemiştir. Ayrıca, her bir hareketi detaylıca kanun maddesinde belirtmek pek mümkün ve gerçekçi değildir.
Asıl önemli olan, bir kişinin başka bir bireyin vücuduna acı veren ya da sağlığını veya algı yeteneğini bozan hareketlerle kasten yaralama suçunu işlemiş olmasıdır.
Kasten yaralama suçunu oluşturan hareketlere birkaç örnek verilebilir. Mağdura karşı gerçekleştirilen aşağıdaki hareketler, kasten yaralama suçunu oluşturabilir:
- Silahla yaralama,
- Tokat atma,
- Yumruk vurma,
- Yaralamak amacıyla bıçaklama,
- Yaralamak amacıyla kesici bir aletle ciltte çizik ya da tahriş oluşturma,
- Düşürme,
- Taş fırlatma,
- Sigara ile yakma,
- Tekme atma,
- Telefon fırlatma,
- Terlik fırlatma,
- Madeni para fırlatma,
- Çimdikleme, gibi hareketler, kasten yaralamanın suçunu oluşturur.
Elbette, bu hareketler dışında suçun diğer unsurlarının da mevcut olması gereklidir.
Kasten Yaralama Suçunun Unsurları
Kasten yaralama suçunu tanımlayan temel üç unsur bulunmaktadır:
- Tipiklik: Eylemin yasal tanıma uyan bir nitelik taşıması.
- Hukuka Aykırılık: Eylemin hukuki bir gerekçesinin bulunmaması.
- Kusurluluk: Failin ceza ehliyetini gösterir.
Bu suçla korunmayı amaçlanan temel değer, insan onuru ve daha geniş bir bakış açısıyla, bireyin fiziksel dokunulmazlığı ve ruh sağlığıdır. Suçun varlığı ya da yokluğunun değerlendirilmesi, korunan bu hukuki değerler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
“Tipiklik” unsurunu daha detaylı inceleyecek olursak, bu, maddi ve manevi olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır.
Bu suç bağlamında, herhangi bir kişi fail ya da mağdur olabilir, bu konuda özel bir durum söz konusu değildir. Suçun asıl odağı, mağdurun fiziksel dokunulmazlığı ve ruh sağlığının korunmasıdır.
Kasten yaralama, bir bireyin bedenine acı veren veya sağlığını/algılama yeteneğini bozan herhangi bir eylemi kapsar ve bu eylemler hem aktif hem de pasif (ihmal) olabilir. İhmal durumunda, TCK’nin 88. maddesi uygulanabilir. Ayrıca, failin eylemi, mağdurdaki fiziksel ya da zihinsel bir bozulmaya neden olmalıdır.
Bazı durumlarda, yaralama eylemi hukuki bir gerekçeye dayanabilir, bu da eylemi yasal hale getirir ve suç unsuru ortadan kalkar. Bu tür hukuka uygunluk nedenleri arasında meşru savunma (TCK madde 25), yasal hükümler ve üstün emir (TCK madde 24), hak kullanımı ve mağdurun rızası (TCK madde 26) yer alır.
Kusurluluk, failin yaşının küçük olması, akıl sağlığının tam olmaması veya failin işitme ve konuşma yeteneğinin olmaması gibi durumları içerir. Bu tür durumlarda, failin cezası azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir.
Eğer yukarıda belirtilen üç unsur mevcutsa, bir kasten yaralama suçu meydana gelmiş sayılır.
Kasten Yaralama Suçunun Cezası Kaç Yıldır?
Kasten yaralama suçu, 5237 numaralı Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde tanımlanmıştır. Bu suç türünü diğer yaralama suçlarından ayıran en önemli özellik, failin eylemi bilinçli ve kasten gerçekleştiriyor olmasıdır, ki bu durum isminde de açıkça belirtilmiştir.
Bu suçun daha basit bir versiyonu için verilebilecek ceza, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
Kasten Yaralama Suçunda Meşru Müdafaa (Savunma)
Meşru müdafaa, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) genel hükümler bölümünde 25. maddede yer almıştır. Bir meşru müdafaa durumundan söz edebilmek için, kişinin kendisine veya bir başkasına ait bir hakka karşı gerçekleşmiş, gerçekleşmesi kesin olan veya tekrarı kesin görülen haksız bir saldırıya, orantılı bir şekilde karşılık vermesi gerekmektedir.
Kasten yaralama suçu bağlamında meşru müdafaa durumu oluşabilmesi için, genel hükümlerde belirtilen şartların somut olayda mevcut olması zorunludur. Kasten yaralama suçunda meşru müdafaa uygulanabilir bir durumdur.
Kasten Yaralama Davasında Uzlaşma
Uzlaşma, zarar gören ile suçlu bireyin, yaşanan olayı dava aşamasına gitmeden önce bir arabulucu aracılığıyla çözmeleri sürecini ifade eder.
Bu süreç, 5271 numaralı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 253. maddesinde detaylandırılmıştır. Maddede, hangi suçların uzlaşma kapsamında olduğu belirtilmiştir. Kasten yaralama suçu, belirli ağır şartlar dışında, uzlaşma sürecine açıktır.
Genellikle, kasten yaralama suçları uzlaşmayla çözülebilir. Eğer taraflar anlaşamazsa, bu noktada ceza davası süreci başlatılır.
Kasten Yaralama Suçunda Zamanaşımı
Ceza davalarında zamanaşımı, TCK’nın 66 ve takip eden maddelerinde açıklanmıştır. Bu kurallara göre, kasten yaralama suçunda dava açılabilmesi için belirlenen süre 8 yıldır.
Bu 8 yılın sonunda yeni bir dava açılamaz. Eğer dava açılmış ve karar verilmişse, sanığın cezasını 10 yıl içinde çekmesi gerekmektedir. 10 yılın sonunda, eğer ceza infaz edilmemişse, ceza zamanaşımına uğrar ve infaz edilemez.
Kasten Yaralama Suçunda Tazminat
Kasten yaralama, uzlaşmaya açık bir suçtur. Uzlaşma sürecinde, zarar gören birey suçludan belli bir miktarda para talep edebilir. Eğer taraflar uzlaşırlarsa, ceza davası açılmaz. Uzlaşma neticesinde, zarar gören birey suçludan belirlenen miktarı talep edebilir.
Eğer taraflar uzlaşamazsa, bu durumda ceza davası başlar ve mahkeme, kasten yaralama suçunun gerçekleşip gerçekleşmediğini inceleyecektir.
Tazminat konusu, 6098 numaralı Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında düzenlenmiştir. Tazminat talepleri, bu kanuna göre yapılmaktadır. Kanunda, haksız fiiller sebebiyle tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. Kasten yaralama fiili nedeniyle, haksız fiil tazminatı kapsamında tazminat talep edilebilir. Bu tazminat, maddi ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılır.
Kasten yaralama olaylarından kaynaklanan tazminat talepleri, haksız fiil tazminatı kapsamındadır. Bu tür tazminatlarda zamanaşımı süresi, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl, en fazla ise fiilin olduğu tarihten itibaren 10 yıldır.
Kasten yaralama suçu nedeniyle tazminat talepleri, TBK çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde yapılır.
Kasten Yaralama Suçunda Görevli Mahkeme
Kasten yaralama suçlarında yetkili mahkeme, genel olarak asliye ceza mahkemesidir. Ancak, eğer yaralama olayı ölümle sonuçlanmışsa, durumda ağır ceza mahkemesi yetkili olur.
Kasten Yaralama Şikâyete Tabi Mi?
Eğer kasten yaralama eylemi, basit bir tıbbi müdahale ile düzeltilebilir bir sonuç doğurmuşsa, bu durumda TCK’nın 86/2 maddesine göre şikayet şartı söz konusudur. Ancak, bu maddede belirtilen diğer yaralama şekilleri şikayete bağlı değildir.
Şikayet süresi, suçlu ve suçun fark edilmesinden itibaren altı aydır ve bu süre, her durumda dava zamanaşımı süresini aşamaz.
Sonuç
Kasten yaralama suçu, bireylerin ve bedensel dokunulmazlıklarının ihlali şeklinde işlenen bir suç olarak tanımlanır. Birkaç istisna dışında, bu tür suçların araştırılması ve kovuşturulması, ilgili Cumhuriyet savcısının olaydan haberdar olmasıyla gerçekleşebilir.
Kasten yaralama eylemi sebebiyle, mağdur, arabulucu yardımıyla maddi bir kazanç elde edebilir. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen haksız fiil nedeniyle borç yükümlülüğünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleriyle ayrı bir dava açabilir.
Kasten yaralama suçu sebebiyle, mağdurun farklı hakları da doğabilir. Bu yüzden, mağdur için bir ceza avukatından hukuki destek almak yararlı olabilir.