Ceza Davası Sık Sorulan Sorular

1. Ceza Davaları Nasıl Açılabilir?

Ceza davaları nasıl açılır sorusunun yanıtı genel olarak aynıdır. Şöyle ki ceza davasının açılabilmesi için Cumhuriyet Savcısı tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK uyarınca iddianame hazırlanmış olması ve bunun mahkemeye sunulması gerekmektedir. İddianame mahkeme tarafından iade edilmezse ceza davası açılmış olur.

Ceza davası açma yetkisi Cumhuriyet Savcısındadır. Her ne suretle olursa olsun kanunda sayılan koşulların sağlanması üzerine, Savcı iddianame hazırlamalı ve ceza davasını açmalıdır. Ceza davası açmak Savcının yetkisi olduğu gibi kanundaki hallerde bu durum ayrıca yükümlülüktür.

Ceza davası açılmasıyla hatta Savcının davayı açarken yürüttüğü süreçlerde, yani hukuk terminolojisi ile soruşturma aşamasında şüphelinin müdafi talebi, müştekinin vekil talebi olabilir; kovuşturma sırasında ise sanığın müdafi talebi, mağdurun vekil talebi olabilir. Müdafi ve vekil talep halinde gerekli olduğu gibi, avukatın bulunması zorunlu hallerde de müdafi veya vekil olarak görev yapabilir.

İstanbul ceza avukatı Av. Emrecan Genez hem şüpheli/sanık müdafi hem de müşteki/mağdur vekili olarak hukukî yardımda bulunabilmektedir.

2. Ceza Davası Hangi Mahkemede Görülür?

Ceza davasının hangi mahkemede görüleceği CMK’da ve özel ceza mahkemelerine ilişkin durumlarda ilgili kanunda belirlenmiştir.

Ceza davalarında görevli genel mahkemeler, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Fakat genel mahkemeler dışında özel görevli ceza mahkemeleri de bulunmaktadır. Örneğin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu uyarınca, çocuk mahkemeleri ve çocuk ağır ceza mahkemeleri özel görevli ceza mahkemeleridir. Ayrıca fikri ve sınai haklar açısından suç konuları gündeme geldiğinde yine bu suçlar kendi alanlarındaki görevli mahkemelerde fikri ve sınai haklar ceza mahkemesinde görülmektedir.

Ceza mahkemelerinde yetkili mahkeme kural olarak suçun işlendiği yer mahkemesidir. Fakat suçun işlendiği yerin tespit edilememesi durumunda şüpheli veya sanığın yakalandığı yer mahkemesi yetkilidir. Fakat bunlarda mümkün değilse, sanık veya şüphelinin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Yetki konusundaki diğer kurallar ise CMK m.12 vd. yer almaktadır. Yetkili ve görevli mahkemenin tespiti ceza avukatı yardımıyla yapılabilir.

Ceza davalarında neredeyse her dava türünde olduğu gibi görev ve yetki uyuşmazlıkları ile karşılaşılabilmektedir. Görev ve yetki konusunda çıkan uyuşmazlıkların çözümünü uyuşmazlık tarafı mahkemelerin ortak yüksek görevli mahkemesi belirler. Görev kamu düzenindendir, dolayısıyla her aşamada mahkeme tarafından resen gözetilir. Yetki konusunu mahkeme resen gözetebilir. Mahkemenin görev ve yetki konusu resen gözetebilmesinin yanında, sanık/şüpheli müdafi veya müşteki/mağdur vekili de görevsizlik ve yetkisizlik iddiasında bulunabilir. Bu durumda İstanbul müdafi avukatı hukuki yardımı ile iddiada bulunulabilecektir.

3. Ağır Ceza Avukatı nedir?

Ağır ceza avukatı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda deneyim elde etmiş avukattır. Ağır ceza avukatı eğer şüpheli/sanık avukatıysa müdafi olarak, müşteki/mağdur avukatıysa vekil olarak ifade edilir.

Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlara:

  1. Soykırım suçu (Türk Ceza Kanunu (TCK) m.76),
  2. İnsan ticareti suçu (TCK m.80),
  3. Kasten öldürme suçu (TCK m.81),
  4. İşkence suçu (TCK m.94),
  5. Cinsel saldırı suçu (TCK m.102),
  6. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (TCK m.188),
  7. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m.220)
  8. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.311’de düzenlenen hileli iflas suçu örnek verilebilir. Bu suçlar genel itibariyle cezaları fazla olan suçlardır. Davaların titizlikle yürütülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla İstanbul iyi ceza avukatı yardımı ile yürütülmesinde fayda bulunmaktadır.

Ağır ceza avukatı olan bir avukat müvekkili adına ceza davası sürecinde ve öncesinde her türlü hukukî işlemleri ve yazışmaları gerçekleştirir. Bunlara örnek olarak mahkeme kalemleri ile görüşülmesi, ceza mahkemeleri vezne ve ön büroları ile dosya teslim işlemleri, duruşmada müvekkilin kendini rahat bir şekilde ifade edebilmesinin sağlanılması, duruşmada ve duruşma aralarında müvekkil lehine savunmalar yapılması, müvekkil eğer cezaevindeyse cezaevi görüşmelerinin yapılması ve cezaevindeki koşulları ile ilgili gerekli görüşmelerin yapılması gibi işlemlerdir.

4. Asliye Ceza Avukatı Nedir?

Asliye ceza avukatı, ağır ceza mahkemesinin, sulh ceza hakimliğinin ve özel görevli ceza mahkemelerinin görev alanına girmeyen hallerde görevli olan asliye ceza mahkemesindeki suçlar konusunda uzman ceza avukatıdır. Asliye ceza mahkemesi avukatı müvekkilleri ilgili dava ve işleri takip eder ve bu konuda kendilerini aydınlatır.

Asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlara:

  1. Göçmen kaçakçılığı suçu (TCK m.79),
  2. Kasten ve taksirle yaralama suçu (TCK m.86),
  3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.310’da düzenlenen taksiratlı iflas suçu,
  4. Tehdit suçu (TCK m.106),
  5. Şantaj suçu (TCK m.107),
  6. Cebir suçu (TCK m.108),
  7. Özel belgede sahtecilik suçu (TCK m.207),

Cumhurbaşkanına hakaret suçu (TCK m299) örnek verilebilir. Asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar özel haller saklı kalmak üzere genel itibariyle 10 yıl ve daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar girmektedir.

Asliye ceza avukatı müvekkiline davasını ilgilendiren her türlü konuda destek olmakla yükümlüdür. İstanbul asliye ceza avukatı Av. Emrecan Genez, hukukî yardımı ile müvekkilin haklarının korunması için girişimlerde bulunur.

5. İstanbul Ceza Avukatı Ceza Davaları Nasıl Değerlendirilir?

İstanbul ceza avukatı ceza davalarını değerlendirirken çok çeşitli etkileri dikkate alarak çalışma yürütür. Bunlar:

  1. Deliller: Ceza davasını veya ceza soruşturmasını ilgilendiren delillerin değerlendirilmesi ve müvekkil lehine olan delillerin mahkemeye, hakimliğe, savcıya tevdi edilmesi gerekecektir. Bu deliller görgü tanıklarının ifadeleri, adli tetkikler, kamera kayıtları gibi şeyler olabilir. Bunlar arasındaki nedenselliğin kurulması ve müvekkiline faydasına olması dikkate alınıp gerekli süreç işletilmelidir. Tüm bunları Bağcılar ceza avukatı hukukî yardımı ile yapmakta müvekkilin menfaati bulunmaktadır.
  2. Müvekkilin kişisel durumu: Kadıköy ceza avukatı, ceza soruşturması ve kovuşturmasında müvekkilinin kişisel durumunu göz etmelidir. Bu göz etme, sanığın veya şüphelinin bahsi geçen suçu işlemedeki saiki, ceza belirlenirken verilecek cezanın infazı aşamasında kendisinin hastalığının bulunmasından dolayı çok zorluk çekeceği, güvenlik tedbirlerine karar verilecekse kendisine uygun güvenlik tedbirleri verilmesinin imkânı gibi durumlardan bahsedilebilir.
  3. Hukuki işlemler: Bakırköy ceza avukatı ceza dava, ön büro, kalem ve savcılık sürecindeki prosedürleri gerçekleştirerek titiz bir çalışma ortaya koymaktadır.
  4. Duruşmalar: İstanbul ceza avukatı, ceza davalarında müvekkili için savunma stratejileri geliştirmek, müvekkilin kendisini ifade ederken nasıl davranması gerektiğini söylemek, somut konuyla ilgili gerek genel gerekse mahkeme veya hâkimin veya savcının istemi üzerine yazılı savunma verme görevlerini ifa etmektedir. Avukatın tüm bu iş ve işlemleri yaparken müvekkilinin lehine olacak şekilde hareket etmesi kanuni bir yükümlülüktür. Özetle duruşmanın yürütülmesi ve duruşma öncesi işlemler davanın değerlendirilmesinde önemli noktalardan birisidir.

6. Kendinizi Nasıl Savunabilirsiniz?

Ceza davasında bir kimsenin kendisini savunabilmesi için öncelikle, sürece az çok sürece hakim olması gerekmektedir. Sürece hakimiyet için İstanbul ceza avukatı hukukî danışmanlığı alınabilir. Bu sayede zorunlu müdafilik haller dışında kalan hallerde kişi kendi bilgisi ile kendisini savunabilmektedir. Tabii riskli davalarda sadece danışmanlık için değil ayrıca hukukî yardım için de avukatla çalışılmasında yarar olacaktır.

Savunma yapılabilmesi için bir defa kişinin kendisine yöneltilen isnatları bilmesi gerekmektedir. Zaten ceza yargılamasında da kişiye isnat edildiği suçun, delillerin vb. hususların bildirilmesi zorunludur. Kişi, bu bilgilere karşı savunmalarını üretmelidir. Bunu yaparken Üsküdar ceza avukatından hukukî danışmanlık alabilir.

Kişinin duruşmada sözlü savunma yapması gerektiğinde, mahkeme heyetine yönelik tutumunun saygı kuralları içerisinde, kılık kıyafetinin temiz ve tertipli olması, kendisine yönelik muhtemel sorulara hazırlanmış ve gerekçesi sağlam bir savunma dosyası olması iyi bir savunma için çok önemlidir. Tüm bu süreçlerin uzmanlık gerektirmesinden ve bu uzmanlığı da 1136 sayılı Avukatlık Kanunu gereği yalnızca avukatlar yapabildiğinden iyi bir İstanbul ceza avukatı ile çalışmasında yarar olacaktır. Aksi halde kişinin kendisinin hürriyetini tehdit edecek durumlarla karşı karşıya kalması muhtemeldir.

7. Soruşturmanın Gizli Olması Ceza Avukatını Engeller mi?

Kural olarak soruşturma aşaması CMK m.157 gereği gizlidir. Tabi bu gizlilik savunma haklarına zarar vermemelidir.

Soruşturma sırasından zorunlu müdafilik halleri gündeme gelebilir. Bunlar CMK m.150’de ve CMK’nın diğer hükümlerinde düzenlenmiştir. Bunun nedeni şüphelinin adil bir şekilde yargılanması, kendisine isnat edilen suçları adil bir şekilde savunabilmesidir. Soruşturma evresi kural olarak gizlidir. Bu gizlilik şüphelinin avukatı açısından geçerli değildir. Soruşturmanın gizliliği dış dünyanın bu süreçten haberinin olmaması gerektiğidir. Şüphelinin kendisini savunabilmesi için zorunlu müdafi hallerinden ziyade isteğe bağlı olarak da Maltepe ceza avukatı Av. Emrecan Genez’den hukukî yardım talep edebilir. Bu durumda da yine aynı şekilde soruşturmanın gizliliği ceza avukatına engel değildir. Avukat ile çalışmak adil yargılanma ve meramı anlatmak açısından temel önemli noktadır.

Soruşturma aşamasında şüpheli dışındaki kişiler bakımından sorumuza cevap verildiğinde, mağdur ve şikayetçinin haklarında soruşturmanın gizliliği ve amacının bozulmaması koşuluyla belge örneği isteme hakkı yer almaktadır. Mağdur ile şikayetçinin ceza avukatı, müvekkilleri adına Avukatlık Kanunu’nun verdiği yetkiye dayanarak her türlü işlemi yapabilir. Soruşturmanın gizli olması ceza avukatının çalışmalarını yürütmesine engel değildir. Aksi halde kişinin adil yargılanma ilkesinden yararlanamaması sonucu ortaya çıkar.

8. Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar?

Ceza avukatları suçu içeren ceza davalarına bakar. Ümraniye ceza avukatı yalnızca davaya değil dava öncesi aşama olan soruşturma aşamasında da müvekkili lehine iş ve işlemler yürütür.

Ceza avukatları ceza davalarında çeşitli suçlarla ilgili olarak yargının üç sac ayağından biri olan savunmanın işlevini yerine getirmektedir. Ceza avukatının ceza davalarına ilişkin örneklerine baktığımızda bunlar resmî belgede sahtecilik suçu (TCK m.204), zimmet suçu (TCK m.247), irtikap suçu (TCK m.250), rüşvet suçu (TCK m.252), çocukların cinsel istismarı (TCK m.103), reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (TCK m.104) gibi suçlarını konu eden ceza davalarından bahsedebiliriz.

Ceza avukatları hakkında genel kanı olarak sadece ceza davalarına baktıkları izlenimi oluşabilmektedir. Fakat bu kısmen doğru kısmen yanlış bir kanıdır. Çünkü avukatlar her türlü dava ve takip işlemini yapabilirler. Fakat avukatın kendi kişisel tercihine ve daha fazla deneyim elde etmiş olmasına göre bir alandaki davalara bakması da görülmektedir. Pendik ceza avukatı ise, daha çok ceza davaları alanında deneyim elde etmesi ve bu alanı tercih etmesinden dolayı ceza davalarına bakmaktadır.

9. Ceza Avukatına Vekalet Verilmesi Gerekir Mi?

Şüpheli/sanık kendisine isnat edilen suçlamalara karşı savunma yapması için kuşkusuz iyi bir ceza avukatına vekalet verebilir. Fakat avukata vekalet vermeden de, avukat dosyada bulunan belgelerden suret almak dışında, şüpheli/sanık hakkındaki dosyayı inceleyebilir ve lehine savunma yapabilir.

Bazı hallerde yukarıda da ifade ettiğimiz üzere zorunlu müdafilik gündeme gelmektedir. Örneğin bu hallerde sanık/şüpheli ceza avukatına vekalet vermek durumunda değildir. Eğer sanık/şüpheli avukat tutacak durumu yoksa kendisine adli yardım kapsamında bir müdafi atanacaktır. Bu durumda haliyle atanan bir kimseye vekalet verilmesi gerekmeyecektir. Sultanbeyli ceza avukatı hukukî yardımı ile sürecin yürütülmesi ve vekalet verilmiş olması elbette müvekkilin bulunduğu sürecin akıbeti bakımından daha belirli olacaktır.

Kimsenin savunma hakkı elinden alınamaz. Şüpheli, sanık, müşteki, mağdur bu kişiler ceza hukukunun süjeleridir. Suçtan etkilenen kişilerdir. Bu kişiler kendilerini ilgilendiren her konuda kendilerini ifade etmesi için Beykoz ceza avukatına vekalet verebilir.

10. Tutuksuz Yargılama Beraat Ettirir mi?

Tutuklama CMK m.100’de düzenlenmiştir. Tutuklama bir koruma tedbiridir, ceza değildir. Tutuklama kararı verilebilmesi için şüpheli/sanık hakkında suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesine içeren delillerin ve tutuklama nedenin bulunması gerekmektedir. Tutuklama nedenleri aynı maddede sayılmıştır. Tutuklama kararı verilebilmesi için suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe varlığının ve belli başlı nedenlerin aranıyor olması da gösteriyor ki bu koruma tedbiri ağır bir koruma tedbiridir. Bu nedenden ötürü Beşiktaş ceza avukatı desteği ile tutuksuz yargılama olması için çalışma yürütülmelidir.

Tutuksuz yargılama kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri olmadığı taktirde kuraldır. Yargılamanın tutuksuz yürütülmesi beraat sonucunun olması anlamına gelmemektedir. Çünkü zaten yargılamanın tutuksuz bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Tabi ki şu durumda dikkat dışı bırakılmamalıdır: Eğer kuvvetli suç şüphesi bulunmuyorsa sanığın/şüphelinin suçu işlediğine dair emareler az anlamı doğmaktadır. Söz konusu nedenden dolayı da beraat sonucunun elde edilmesi de ihtimallerin içindedir. Sanık hakkında beraat kararı alınabilmesi ceza davasının ciddi, titizlikle sürdürülmesi, delil değerlendirmesinin önemli tutulması konuları ile doğrudan ilgilidir. Bu konuda İstanbul Fatih ceza avukatı desteğinin faydası görülebilmektedir.

12. En Ağır Suçlar Nelerdir?

Ağır suçlar ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlardır. Ayrıca çok az görülüyor olsa da en ağır suçlar, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Yargıtay, Danıştay başkan ve üyeleri ve Başsavcıları ve bunların vekilleri, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeleri, Sayıştay Başkan ve üyeleri, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanı hakkında göreviyle ilgili işlemiş oldukları suçlardır. Bu suçlara Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla bakar.

Günlük yaşamda daha fazla rastlanan suçlar ise ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlardır. Bunlarda 10 yıl ve daha fazla süreli hapis cezasını gerektiren ve özel kanunlarda sayılan hallere ilişkin suçlar olarak düzenlenmiştir. Ceza avukatı Av. Emrecan Genez’in danışmanlığı ile ceza hukuku açısından soruşturma ve kovuşturma aşamasında sürecin yürütülmesi özellikle çok fazla cezayı gerektiren en ağır suçlarda büyük önem taşımaktadır.

13. Ceza Davalarında Avukat Ücretini Kim Öder?

Avukat hukukî yardım vermesi üzerine ücret almak zorundadır. Bu zorunluluk Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Avukatlık Kanunu’na göre avukatlar belli bir ücretin altında ve ücretsiz bir iş yapamaz. Ayrıksı haller saklıdır. Avukatlık Kanunu avukatın asgari ücretine dair her yıl yenilenmek üzere bir Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi öngörmüştür. Avukatların bu tarifenin altında bir ücrete iş yapmaları yasaktır. İstanbul ceza avukatı ise yine bu tarifeye uygun olarak ifa ettiği hukukî yardımı karşılığında ücret talep etmek zorundadır.

Bir kimse dava açarken veya dava açtıktan sonra Kartal avukat ile çalışmak isteyebilir. Bu istem o kişinin adil yargılanma hakkının bir sonucudur. Adil yargılanma hakkının kullanılabilirliğinin sağlanması devletlerin pozitif bir yükümlülüğüdür. Bu nedenden hareketle bir kimse eğer dava açarken veya davayı açmışken avukatla temsil edilmek istiyorsa ve maddi yetersizlikten dolayı bu isteğini yerine getiremiyorsa devletin bu pozitif yükümlülüğünün bir sonucu olarak adli yardım kurumunu işleterek ücretsiz bir şekilde avukat ile temsil edilebilir. Bu durumda adli yardım kapsamında görevlendirilen avukatın ödemesini devlet yapacaktır.

Şüpheli, sanık, müşteki veya mağdur eğer kendisini bir Bursa avukat ile temsil ettirmek istiyorsa ve maddi durumu da yerindeyse bu defa avukat ücretini kendisinin ödemesi gerekmektedir. İsteğe bağlı avukatlık temsilinden bahsettiğimizde zorunlu müdafilikten de bahsetmek gerekmektedir. Zorunlu müdafilik halleri için ise eğer kişinin maddi imkansızlığı buluyorsa ödemeyi adli yardımda olduğu gibi devlet yapacaktır.

14. Ceza Davası Kaç Yıl Sürer?

Ceza davalarının süresi birden fazla faktöre bağlıdır. Dolayısıyla bu konuda kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Etkileyen faktörler, suç türü, delillerin durumu, mahkemelerin iş yükü gibi hususlardandır. Bu aşamaların hızlı bir şekilde yürütülmesi için Küçükçekmece ceza avukatı hukukî yardımı faydalı olacaktır.

Ceza dava sürelerinin ne kadar süreceğini kesin olarak söyleyemesek de uygulamadaki işleyişe dayanarak ihtimallerden bahsedebiliriz:

  • Asliye ceza mahkemesindeki işler mahkemenin iş yoğunluğuna da bağlı olarak ortalama 1 yıl içerisinde sonuçlandırılır. Bu süreçten sonra Bölge Adliye Mahkemesine gidilebilmesi durumunda istinaf süreci ortalama 1 yıldır. Yargıtay’a gidilebilmesi durumunda ise temyiz süresi ortalama 1-1.5 yıldır. Yani temyize gidebilen bir dosyanın sonuçlanması ortalama 3-3.5 yıldır.
  • Ağır ceza mahkemesindeki işler mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişkenlik göstermektedir. Bu hallerde asliye ceza mahkemesindeki süreden pek de farklı olmamaktadır. Fakat bu mahkemenin görev alanına giren suçlarda sıklıkla rastlanıldığı üzere sanıkların birden fazla olması nedeniyle sürecin 1-2 yıl daha fazla sürmesi olasıdır.

Ceza dava süresinin uzun sürmemesi için deneyimli ve alanında bilgi sahibi İstanbul Anadolu avukat ile çalışılmasında hukukî yarar bulunmaktadır.

15. Ceza Duruşmasına En Fazla Kaç Avukat Girebilir?

Ceza hukukunda soruşturma ve kovuşturma aşamasında sanık, şüpheli, müşteki ve mağdur açısından İstanbul avukat bulundurabilme azami sınırı bulunmamaktadır. Genel kural bu yöndedir.

Genel kurala istisna olarak suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu (TCK m.220) örnek gösterilebilir. Yani bu suç kapsamında soruşturulan veya kovuşturulması yapılan şüphelinin/sanığın bu aşamalarda en çok üç İstanbul Avrupa avukat hazır bulunabilir. Fakat bu şüphelinin veya sanığın birden fazla olması durumunda tümü için geçerli bir kural değildir. Her biri bakımından azami üç avukat bulundurma kuraldır.

16. Avukatsız Savunma Yapılır Mı?

Kural olarak avukatsız savunma yapılabilir. Savunmanın yargının üç sac ayağından biri olduğundan ve savunmanın adil yargılanma hakkı açısından vazgeçilmez bir unsur olduğundan bahsetmiştik. Savunma yetkisi avukatlarındır. Kişinin savunma hakkı vazgeçilmezdir ve hiçbir koşula bağlanamaz. Kişi, kural olarak bu hakkını kendisi yapabilir fakat tabi dilerse İstanbul avukat ile de bu hakkını kullanabilir.

Kural savunmanın avukatsız yapılabilirliği olsa da ceza davalarında zorunlu müdafilik halleri bulunmaktadır. Bu haller CMK m.150’de düzenlenmiştir:

  • Şüpheli veya sanık; çocuksa veya kendisini savunmayacak derecede engelli veya sağır ve dilsizse,
  • Alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma yapılıyorsa kişinin istemi aranmadan zorunlu olarak müdafi ataması yapılır.

Yani bu durumda savunma avukatsız yapılamaz.

17. Ceza Davasında Beraat ve Mahkûmiyet Nasıl Belirlenir?

Türk hukukunda ceza davasında beraat ve mahkûmiyet kararı verilebilmesi için yargılama sürecinin sonuna gelinmiş olması, delillerinin tümünün değerlendirilmiş olması gerekmektedir.

Mahkeme, sanığın destek aldığı İstanbul avukatın ve sanığın kendisinin tüm savunmalarını dinlemiş ve değerlendirmiş, savcının iddianamesini ve sunulan delilleri incelemiş ve değerlendirmiş olması gerekmektedir. Mahkeme yapmış olduğu tüm değerlendirmeler neticesinde inandırıcı ve şüpheye yer vermeyecek düzeyde, sanığın suç işlediğine dair bir kanaatte ise sanığı cezaya mahkûm edecektir.

Fakat dosya kapsamında toplanan deliller sanığın suç işlediğine dair şüpheli şekilde bir kanaat oluşturuyor ve maddi gerçek tam olarak ortaya konamıyorsa bu durumda sanık hakkında beraat kararı verilecektir.

Özetle ceza davasında sanığın suç işlediğine dair şüpheden uzak ve kesin bir kanaat oluşması halinde mahkûmiyet kararı verilebilir. Bu durumda sanığın Anadolu avukat ile temsili söz konusu ise kanuni yollara başvurma durumu gündeme gelecektir.

18. Ceza Davasını Kaybedersem Ne Olur?

Ceza davaları bir suç söz konusu olduğunda gündeme gelecektir. Suç işlenmesi durumunda iki türlü cezanın verilmesi muhtemeldir. Bunlardan biri hapis cezası biri de adli para cezasıdır. Bunlar dışında suç işlenmesi durumunda koşullar oluştuğunda cezaların TCK m.50 uyarınca seçenek yaptırımlara dönüştürülmesi de gündeme gelebilir. Kısa süreli hapis cezası hallerinde çevrilebilen seçenek yaptırımlar, sanığın İstanbul avukatı desteği ile gerekçeleri sunması üzerine mümkün olabilir.

Ceza davasının kaybedilmesi durumunda sanık ceza alacaktır. Bu sonuçla karşılaşılmaması için Kartal avukat hukukî desteği almasında yarar vardır. Ayrıca cezaya hükmolunsa bile koşulların oluşmasıyla seçenek yaptırımların gündeme gelebilmesi için de iyi bir savunmanın yapılması yani ceza avukatı hukukî desteği alınması gerekmektedir.

19. Hangi Suçlar Para Cezasına Çevrilebilir?

Adli para cezası ceza yaptırımlarından birisidir. Bu ceza bazı suçlar için doğrudan ceza olarak bazı suçlar için hapis cezası ile seçimlik ceza bazı suçlar içinse hapis cezası ile hükmolunacak şekilde düzenlenmiştir. Bunların yanında bir de seçenek yaptırım olarak adli para cezası düzenlenmiştir. Yani belli başlı koşullar oluştuğu taktirde her ne kadar ilgili suçun cezası hapis cezası olsa da bu cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Bu konunun tespiti Maltepe ceza avukatı ile yapılmalıdır.

Seçenek yaptırım olarak bir hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için suçun kasten işlenmesi durumunda 1 yıl ve daha az süreli hapis cezasına hükmedilmiş olması, suçun taksirle işlenmiş olması durumunda hükmedilen hapis cezasının süresine bakılmaksızın; hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Bu durum elbette mahkemenin taktirindedir. Mahkemeyi etkileyecek hususların belirlenmesi için iyi bir İstanbul Anadolu ceza avukatı ile çalışılmasında fayda vardır.

20. Ceza Avukatı Tavsiye ve Yorumları

İstanbul ceza avukatı ile çalışmak isteniyorsa, öncelikle maddi gerçeğin eksiksiz bir şekilde ceza avukatı ile paylaşılması gerekmektedir. Avukat, Avukatlık Kanunu gereği sır saklamakla yükümlüdür. Dolayısıyla avukat görüşme yaptığı kişinin davasını üstlenmeyecek olsa dahi, o kişinin kendisiyle paylaştıkları sır saklama yükümlülüğü kapsamında kabul edilecektir.

Pendik ceza avukatı seçerken avukatın deneyimlerine, daha önce ilgili suç açısından çalışmalarda bulunup bulunmadığına bakılması, kendisi hakkında yorumlara bakılması tavsiye olunur.