İstanbul ceza avukatı, daha çok ceza hukukunu ilgilendiren davalarda hukukî yardımda bulunan avukattır. Türkiye’de avukat olan kişiler, Türkiye’nin her yerinde duruşmalara girebilir ve Türkiye’nin her yerinde hukukî yardım hizmeti verebilir. Avukatlar her şehirde bulunan barolardan birine kayıtlı olarak faaliyetlerini sürdürür. Avukat Türkiye’nin her yerinde hukukî yardımda bulunabilir fakat bu durum bağlı olunan baronun bulunduğu şehirde verilen hukukî yardımların önüne geçmemelidir. Yani avukat bağlı olduğu baronun bulunduğu şehrin dışında hukukî yardımda bulunabilir fakat bu durum ağırlıklı hale gelmemelidir.
İstanbul ceza avukatı, ceza hukukunu ilgilendiren konularda soruşturma, kovuşturma, savunma gibi aşamaların sürdürülmesi için vekalet alabilir. Tüm bu süreçler kişi hak ve hürriyetlerinin korunması için avukata ihtiyaç olunan süreçlerdir.
İstanbul Avrupa Yakası Ceza Avukatı
İstanbul Avrupa yakası ceza avukatı, özellikle ceza davalarının sık olduğu Bağcılar ceza avukatı, Esenler ceza avukatı gibi ağırlıklı alanlarda çalışmalar sürdüren avukattır. İstanbul Avrupa ceza avukatı, avukatlık görevini sürdürürken ceza kanunlarını tatbik eder ve olay hakkında ciddi bir muhakeme yapar.
İstanbul avukat, muhakemenin sonunda müvekkil lehine olan çözüm yollarını tespit eder ve süreci başlatır veya başlamış bir süreç varsa ve bazı düzeltilmesi gereken hususlar varsa onları düzeltir ve sürece dahil olur ya da doğrudan dahil olur.
Ceza hukuku süreçleri genelde soruşturma ile başlamaktadır. Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilmezse kovuşturma sürecine geçilmektedir. Kovuşturma sürecinde ise suç tespiti yapılıp eğer suç varsa suçluya cezası tatbik edilecektir. Bu süreçten sonra ise eğer uygun durumlar oluşmuşsa kanun yollarına başvurulacaktır.
İstanbul Ceza Avukatı Tavsiye
Ceza avukatı tavsiye hakkında bilgi edinmek isteyen kişilere belli başlı önerilerde bulunulmasında fayda vardır.
İstanbul ceza avukatı tavsiye için avukatın yukarıda ifade ettiğimiz süreçlere hâkim olup olmadığı konusunda sorgulamalar yapılabilir. Süreçler hakkında müvekkili bilgilendiren avukatlar tavsiye edilen avukatlardır.
İstanbul tavsiye avukat hakkında özellikle ihtiyaç olunan hukuk alanında deneyim sahibi bir avukatla çalışılması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenden dolayı görüşme sağlanan veya hakkında araştırma yapılan avukatın hangi konularda hukukî yardım hizmeti verdiğinin bilinmesi gerekmektedir.
Ceza Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyim?
Ceza avukatı seçerken dikkat edilmesi gereken hususların başında avukatın ceza hukuku alanında uzmanlaşmış veya farklı bir deyişle ceza hukuku davalarında sayıca fazla ve nitelikli davalar almış olmasıdır.
Ceza hukuku alanında uzman bir avukatın elbette mesleki deneyimi önemlidir. Fakat bunun yanında müvekkille iletişimin sağlam ve açık olması gerekmektedir. Müvekkil aciliyet arz eden durumlarda avukatını aradığında kendisine ulaşabilmelidir. Bu noktada müvekkilin adeta avukatıyla ekip arkadaşı olabilmesi önemlidir.
İstanbul Anadolu ceza avukatı faaliyetlerini sürdürürken müvekkiline karşı dürüst ve son derece şeffaf olmalıdır. Bu konuda avukatın dürüstlüğü ve şeffaflığı kadar, müvekkilin de avukata karşı dürüst ve şeffaf olması gerekmektedir. Konu ile sınırlı olmak üzere avukatın bilmesi gerekenleri müvekkil avukatına söylemelidir. Müvekkil, avukatına güvenmelidir. Avukatın sır saklama yükümlülüğü olduğu hatırlardan çıkmamalıdır.
İstanbul ceza avukatı, hukukî destek için kendisine başvurulduğu zaman o dosyaya yeteri kadar mesai harcayıp harcamayacağı konusunda müvekkiline bilgi vermelidir. Avukatın iş yükü fazla ise ve bu iş yükünün arasında müvekkilin dosyasına yeterli önemi gösteremeyecekse dosyayı almamalıdır. Müvekkil de böyle bir durumda dosyayı avukata vermemelidir.
Avukatın seçimi konusunda ekonomik unsurlarda önemlidir. Bu nedenden dolayı avukatın yapacağı hukukî yardım nedeniyle isteyeceği ücret, müvekkilin bütçesine uygun olmalıdır. Müvekkil kendi bütçesine uygun bir hukukî destek hizmeti almalıdır. Hukukî yardım için belirlenecek ücretten sonra avukat ile süreç sağlıklı ve güvenilir bir şekilde ilerleyecektir.
Kazanacağını Garanti Eden Avukatı ile Çalışmalı Mıyım?
Avukat, davaları kazanmak için avukatlık yapmaz. Hukuk ve ceza yargılamaları maddi gerçeğin ortaya çıkması için yapılır. Yargılamalarda müvekkilin haklarının korunması ve ileri sürülmesi avukatın hukukî sorumluluğundadır. Avukatın sorumluluğu hukukî yardımda bulunmasından gelir. Yani avukatlar dava kazanmak için vekalet almazlar, hukukî yardımda bulunmak için vekalet alırlar.
Bir avukat dava kazanacağını garanti edemez. Bir defa davanın açılabilmesi için çekişmeli bir durumun bulunması gerekir. Davanın garanti edilmesi demek ortada bir çekişmenin olmaması demektir. Böyle bir durumda dava usulden reddedilir. Yani bir davanın kazanacağına dair sonucu garanti edilemez. Kaldı ki avukatın böyle bir davranışı meslek kurallarına ve etik değerlere de aykırılık teşkil eder.
Avukat elinden geldiği ölçüde ve hukukî sorumluluğu icabında müvekkiline hukukî yardımda bulunur. Hukukî yardım sonucunda elde edilen karar avukatı lehe veya aleyhe etkilemeyeceği için karar için söylenilen garanticilik söylemleri de pek isabetli değildir. Çünkü zaten kararın sonucundan avukat etkilenmeyecektir. Avukat, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği meslek kuralları uyarınca görevini ifa eder. Avukatın sorumluluklarını yerine getirdiği durumda zaten müvekkil haklıysa haklılığı ortaya çıkar, değilse haksızlığı da ortaya çıkar.
Soruşturma Dosyası Ne Demektir?
Soruşturma dosyası hem idare hukuku hem ceza hukuku açısından ele alınabilir. İdare hukuku açısından soruşturma dosyası kendisini disiplin hukuku boyutunda göstermektedir. Disiplin işlerinde disiplin eylemine konu olan kişinin davranışları soruşturulur. Ardından disiplin kararı verilmesi gerekiyorsa karar verecek merciinin karar verme aşamasına doğru geçilir. Disiplin kararının verilmesinden önce disiplin cezasına gerektiren eylemin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa kim tarafından ne zaman, nasıl, kime veya kimlere yönelik yapıldığı, delillerin var olup olmadığı incelenir ve tasnif edilip bir dosyaya bağlanır. Bunun sonucunda da disiplin cezasını verecek olan mercii soruşturmaya binaen kararını verecektir.
İdare hukuku açısından soruşturma dosyası bir de 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’da mevzuatta yer edinmiştir. Buna göre bir kamu görevlisinin görevlerinden ötürü bir suç işlediği veya 4483 sayılı Yasada sayılı diğer durumlarda bir suç işlediği şüphesiyle yargılanmak isteniyorsa bu durumda öncelikle hakkında soruşturma izninin alınması gerekmektedir. İşte bu soruşturma izninin alınmasının ardından soruşturma dosyası hazırlanacaktır.
Ceza hukuku açısından soruşturma dosyası, Cumhuriyet Savcısının kovuşturma evresine geçmeden önce, yani mahkemede yargılamaya geçmeden önce, isnat edilen suçun işlenip işlenmediğine, işlendiyse nasıl, kime karşı, ne zaman işlendiği gibi soruların araştırılmasına, işlenmediyse yine benzer soruların araştırılmasına bakıldığı bir aşamanın süjesidir. Bu süreç soruşturma sürecidir. Bu süreç içerisinde ele alınan her şey soruşturma dosyasını oluşturan şeylerdendir. İstanbul ceza avukatı hukukî desteği ile bu dosyanın yargılamada müvekkil lehine olacak şekilde hazırlanması mümkündür.
Kovuşturma Dosyası Ne Demektir?
Kovuşturma, ceza yargılamasının yapıldığı aşamadır. Yani kendisine suç isnat edilen kişinin suçlu olup olmadığı, suçluysa cezasının ne olacağı bu aşamada belli olacaktır. Kovuşturma aşaması mahkemece yürütülür. Savcı bu aşamada soruşturma aşamasında elde ettiği verilere dayalı olarak iddialarda bulunabilir.
Kovuşturma dosyası ceza davasının bütününü teşkil eder. Soruşturma dosyası neticesinde oluşturulan iddianame bu dosyada yer alır. Dosyanın içerisinde, deliller, beyanlar, iddialar, ara kararlar, kararlar yer alır. İddianame soruşturma dosyasının kısa bir özeti olduğu için kovuşturma dosyasının soruşturma dosyasını da kapsadığını söylemek yanlış olmaz.
Kovuşturma neticesinde sanık hakkında önemli bir karar verileceği için sürecinin İstanbul Avrupa ceza avukatı hukukî desteği, savunması ile yürütülmesinde fayda bulunmaktadır.
Ceza Davası Duruşmasına Katılmazsam Ne Olur?
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun uyarınca duruşmaya mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve/veya tüzel kişi ile malen sorumlu olanlar, sanık veya sanığın kanunî temsilcisi, tanıklar, bilirkişiler, duruşmaya çağrılan diğer kişiler duruşmaya katılabilir. Tüzel kişiler fiziki olarak duruşmaya katılamayacağı için bu kişilerin organ veya temsilci de duruşmaya katılabilir. Yargıtay incelemesi söz konusu olduğunda inceleme duruşmalı olarak yapılıyorsa sanık duruşmaya katılabilir fakat tutuklu ise katılamaz.
Sanık duruşmaya katılmazsa kural olarak duruşma yapılmaz. Sanığın duruşmaya katılması kendisini savunabilmesi açısından bir hak, kamu davası olan yargılamada maddi gerçeğin ortaya konulması açısından yükümlülüktür. Sanık hakkında beraat kararı verilecekse bu durumda sanığın duruşmaya gelmesi beklenmez. Yokluğunda da beraat kararı verilebilir.
Sanık eğer duruşmaya gelmek zorunda ise yani bu durum mahkeme kararıyla veya yasa gereği mecburi ise sanığın duruşmaya gelmesi gerekir. Sanık duruşmaya gelmezse hakkında zorla getirme veya yakalama emri çıkartılmasına karar verilebilir.
Sanık hakkında çıkartılacak kararlara yönelik hukukî kurumlar işletilebilir. Sürecin yönetimi için İstanbul ceza avukatı hukukî yardımına başvurulabilir.
Kamu Davası Ne Demektir?
Kamu davası kişilerin kendi tasarruflarından ziyade devletin kamu yararına açtığı davalardır. Kamu davası Cumhuriyet Savcısı tarafından açılır. Kamu davası dışındaki davalarda dava eğer bir ceza davası ise dava şikâyet üzerine açılabilir tabii bu durumda şikâyet eden kişi şikayetini geri çekerse dava sona erer. Kamu davası dışındaki davalardan özel hukuku ilgilendiren davalarda ise davacının davadan vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olabilmektedir.
Kamu davasında zarar gören, mağdur, suçtan etkilenen kişiler duruşmaya gelip gelmemeleri, davayı takip edip etmemeleri davanın devam etmesine engel değildir. Çünkü kamu davası kamunun yararı gereği yürütülür.
Kamu davası genelde ceza davalarını içermektedir. Ceza davalarında Av. Emrecan Genez İstanbul avukat hukukî desteği alınabilir.
Kamu Davası Cezaları Nelerdir?
Kamu davası cezaları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre cezalar adli para cezası veya hapis cezasıdır.
Hapis cezaları kısa süreli, süreli, müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası şeklinde ayrılmıştır. Cezaların dışında ayrıca güvenlik tedbirleri de bulunmaktadır. Kamu davası sonucunda güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi de olasıdır.
Kamu davasının konusuna örnek olarak kasten öldürme suçu verilebilir. Sanık kasten öldürme suçu nedeniyle yargılanıyorsa ve suçu sabit olursa ya müebbet hapis cezasına ya da eğer koşullar oluşuyorsa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilecektir.
Hapis cezaları hürriyeti bağlayıcı cezalardandır ve kişinin hayatını ciddi manada etkilemektedir. Bu durumda İstanbul iyi ceza avukatı hukukî yardımı alınmasında yarar vardır.
Mahkemede Avukatsız Savunma Yapılmalı Mıdır?
Savunma hakkı Anayasa ve temel insan hakları belgelerince korunmaktadır. Savunma hakkı adil yargılanma hakkının bir gereğidir. Bu nedenden dolayı herkes savunma hakkından faydalanabilir. Fakat savunma hakkının kullanımı varlığını korumakla birlikte bazı usullere göre kullandırılabilir. Örneğin bazı durumlarda savunma hakkı zorunludur yani zorunlu olarak avukat ile savunulması gereken durumlar vardır. Bunun yanında zorunlu avukatlık dışındaki hallerde ise kişi eğer isterse kendisini avukatla savundurabilir.
Zorunlu avukatlık (müdafilik) hallerinde avukatsız savunma yapılamaz. Eğer böyle bir şey yapılır ve hüküm kurulursa bu hüküm kanun yoluna götürülüp bozulur. Fakat mahkemede zorunlu müdafilik halleri dışında kalan durumlarda avukat bulundurmak zorunlu değildir. Pek tabii kişi kendisini savunabilir.
Zorunlu müdafiliğin hangi hallerde gerektiği konusunda Bakırköy avukat desteği alınabilir.
Ceza Davasında Whatsapp Delil Olur Mu?
Deliller CMK’nın 217. maddesi uyarınca hukuka uygun bir şekilde elde edilmek kaydıyla suçun ispatında kullanılabilir. Delilin suçun isnadında kullanılabilmesi için hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş bir delil olması gerekmektedir.
Ceza davasında suçun isnadına yarayan aplikasyon üzerindeki yazışmalar delil olarak kullanılabilir. Fakat bunların hukuk uygun şekilde elde edilmiş olması gerekmektedir. Whatsapp yazışmaları da diğer tüm deliller gibi hukuka uygun şekilde elde edilmişse delil olarak kullanılabilir. Aksi halde bu deliller kullanılmaz. Fakat hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller CMK m.230 uyarınca hükümde gösterilir.
Whatsapp mesajlarının hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesinin yanında ayrıca bu delillerin dosyadaki diğer delillerle uyuşması gerekmektedir. Ek olarak mesajların doğruluğu hakkında mahkeme tarafından kanaat uyanması gerekmektedir.
Şu hususun tekrar edilmesinde fayda bulunmaktadır: Whatsapp mesajları birden fazla kişinin iletişimini içeren mesajlardır. Dolayısıyla bu mesajlarda özel hayata, kişisel verilere ilişkin bilgilerin bulunduğu kabul edilmelidir. Bu nedenledir ki bu mesajlar, hukuka uygun bir yöntemle elde edilmişse suçun ispatında kullanılmalıdır.
Whatsapp mesajlarının delil olarak kullanılıp kullanılmayacağı, kullanılacaksa hangi sınırlar içerisinde kullanılacağı her somut olaya göre değişkenlik gösterir. Bu neden dolayı konu hakkında İstanbul uzman ceza avukatı hukuki desteği alınmalıdır.
Basit Yargılama Ceza Davası Ne Demektir?
Asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda iddianamenin kabulünden sonra cezası iki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olacak suçlarda yargılama basit yargılama usulüne göre yapılabilir.
Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildikten sonra, mahkeme iddianameyi sanığa, mağdura ve şikayetçiye 15 gün içerisinde beyan ve savunmaları yazılı olarak bildirmeleri gerektiğini de ifade ederek tebliğ eder. Bu tebliğde duruşma yapılmadan hüküm kurulabileceği de yer alır. 15 günlük süre dolduktan sonra duruşma yapmadan ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmadan duruşma sona erdirilebilir ve hüküm kurulabilir. Eğer mahkûmiyet kararı verilecekse TCK’da cezanın belirlenmesine ilişkin hükümler de dikkate alınarak ceza belirlenecektir. Ceza verilmesi durumunda bu ceza dörtte bir oranında indirilir.
Basit yargılama usulü adından da anlaşılacağı üzere yargılamanın daha basit bir şekilde yürütülmesini esas alan bir kurumdur. Basit yargılama usulü uygulandığında süreler, delillerin toplanması gibi hususlar diğer yargılama biçimlerine göre daha kısa ve kolaydır. Bu durumun olumsuzlukları da bu yargılama biçimini bazı suçlarda uygulanmak üzere düzenlemekle ve mahkûmiyet kararı verilirse cezada indirim yapmak suretiyle azaltılmaya çalışılmıştır.
Basit yargılama usulü İstanbul ceza avukatının talebi doğrultusunda da uygulanabileceği gibi mahkeme tarafından re’sen dikkate alınıp uygulanabilir.
Hapis Cezası Ertelenmesi veya Paraya Çevrilmesi Nasıl Olur?
Hapis cezasının ertelenmesi TCK’nın 51. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre suçlunun iki yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm edilmesi durumunda;
- Daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla mahkûm edilmemiş olması,
- Yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa binaen yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemede kanaat uyandırması,
Koşulları sağlanmışsa hapis cezasının ertelemesine karar verilebilir.
Erteleme süresince sanık hakkında denetimli serbestlik hükümleri uygulanır. Denetim süresi içinde mahkeme kararlarına uygun davranan sanık hakkında sürenin bitimi ile cezası infaz edilmiş sayılacaktır.
Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi için daha doğru bir ifade ile adli para cezasına çevrilmesi için hükmolunan hapis cezasının kısa süreli yani 1 yıl ve daha az süreli bir hapis cezası olması gerekmektedir. Ayrıca suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecindeki duyduğu pişmanlık gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mahkeme tarafından uygun bulunmalıdır.
Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi durumu dışında adli para cezasına çevirme bulunmamaktadır. Kaldı ki adli para cezasına çevirmenin olabilmesi için mahkemenin bu yönde bir kanaatinin oluşması gerekmektedir. Bu durumda İstanbul ceza avukatı yardımı alınabilir.
Ceza Mahkemeleri Hangi Suçlara Bakar?
Ceza mahkemeleri başta TCK’da düzenlenen suçlar olmak üzere, özel olarak düzenlenmiş görevlendirmeler hariç bütün suçlarla ilgili olayları maddi gerçeğe ulaştırır. Ceza mahkemelerinin bakamadığı suçlara; Cumhurbaşkanı, bakanlar gibi devletin üst yönetiminde görev alanların görevleriyle ilgili davalar örnek gösterilebilir. Bu davalara Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla bakar.
Ceza mahkemeleri kasten öldürme, kasten yaralama, cinsel istismar, cinsel saldırı, hakaret, rüşvet, tehdit, zimmet, irtikap gibi pek çok suça bakar.
Ceza mahkemeleri kişilerin hürriyetlerini kısıtlayacak kararlar vermektedir. Bu nedenden dolayı bu mahkemelerde yürütülen davalarda İstanbul ceza avukatı hukukî desteği alınmasında yarar bulunmaktadır.
Savcı veya Polis İfade Almak İçin Çağırdığında Ne Yapılmalı?
Savcı veya polis yani kolluk görevlisi tarafından suçla ilgili olarak sorular sorulması ve dinlenilmesi ifade alma olarak karşımıza çıkmaktadır. İfade alınırken şüphelinin veya sanığın CMK’nın 147 vd. maddeleri uyarınca belli hakları vardır. Öncelikle bu haklara göz gezdirilmesi faydalı olacaktır. Bu haklardan biri de müdafi seçme hakkıdır.
Şüpheli veya sanık ifadeye seçtiği bir müdafi ile gidebilir. Müdafi seçecek durumda değilse ve fakat bir müdafi yardımından yararlanmak istiyorsa barodan müdafi görevlendirilir. Müdafinin olmadığı bir ifade tutanağı şüpheli veya sanık tarafından teyit edilmedikçe mahkeme veya hâkim tarafından hükme esas alınmaz.
İfadeye, sorguya, duruşmaya özetle ceza hukukunda soruşturma ve kovuşturma aşamasının İstanbul ceza avukat yardımıyla yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.